19 Ocak 2011 Çarşamba

Kimsiniz ?

Ellerinizle gözlerini kapatır, sorarsınız, "bil bakalım ben kimim?". Tuzaklı bir sorudur bu. Bir yandan hemen bilmesin, kandırayım istersiniz, bir yandan da verilen her yanlış isimle heyecanın yerini şüphe ve sitem alır. Kim olduğumuz hem hemen anlaşılmasın, bir şeyler bize mahrem kalsın isteriz, hem de bilinsin, tanınalım, yanlış tanınmayalım...


Kimsiniz?
Kim, kim-lik, hepimizin kendimizin için bildiğimiz bir kimliğimiz var. Adımız, yaşımız, nereli olduğumuz, fiziksel özelliklerimiz, kişiliğimiz, işimiz, eğitimimiz, tuttuğumuz takım, oy verdiğimiz parti, yaşadıklarımız, planladıklarımız, yaptıklarımız, yapmadıklarımız, asla yapmayacaklarımız, etrafımızdaki insanlar, hiç ilgimiz olmayanlar... Bütün bunları sayabiliriz bir çırpıda. Her sabah uyandığımızda az çok aynı kişiyizdir. Bunu öylece biliriz. Ve etrafımızdakiler de bizi öyle bilir. Peki nasıl olur da o kişi oluruz?