28 Temmuz 2012 Cumartesi

Beni Duyabiliyormusun ?

LANA DEL REY

Herkesin bir var oluş amacı vardır derler, bazıları, diğer yarısını bulmak için gelir dünyaya; yalan söyledim ben de onlardan biriyim.Bu ara gerçekten çok çalışıyorum. Henüz istediğim hiçbir şey için paraya ihtiyacım olmadığından, elime geçeni alışveriş merkezlerine saçıyorum.
 Henüz isteyecek bir şeyim olmadığından, parayla ne yapacağımı bilemiyorum. Muhtemelen sen de bilemezdin, sen de benim gibisin çünkü;  sahip olmak istediğin tek şey benim ve şefkat enerjisiyle işliyorum.
Sana elimin ne kadar ağır olduğundan hiç bahsetmedim, muhtemelen, ilk kavgamızda suratına geçireceğim yumrukla fark edeceksin bunu. Sen uykuya dalana kadar uyuyamayacağımı da bilmiyorsun elbette..Çok geç kalma bunu okuyan, ben bir süredir ikimiz için hazırlık yapıyorum.Tüm çabalarıma rağmen, hayatımda ‘öylesine’ yer almakta ısrar edenleri siktir etmekte bir sakınca görmüyorum. Sen de böyle olmasını tercih ederdin, biliyorum.Şu an bilgisayarın üzerindeki küçük bir aynadan yansıyan gözlerimi görüyorum, göz bebeklerim, ilkokulda çizdiğimiz hani o iki dalga üstünde yüzen yelkenlileri andırıyor, batmalarından korkuyorum..
Şarkılar biriktiriyorum, öpüşmeler, sabah kahvaltıları, ezan okununca durmaları, hikayeler saklıyorum, hastalandığında anlatabilirim diye düşünüyorum. Saçlarını nasıl kesmemi isteyeceğini, enginarı sana nasıl yedirebileceğimi....

Beni çok geç bulma olur mu...
Zamanla geçen tek şeyin, zaman olması.
(Çok istemiştim be, vallahi çok istemiştim.)

Her şeyin giderek normalleşmesi.
Ve normal olmayan tek şeyde takılı kalmak, inanın çok normal.


20 Temmuz 2012 Cuma

Nasıl Delirdim ?

Ben bugün temizlik yaptım. Evimde ilk derin temizliğim olduğu için bir hayli heyecanlıydım. Şaka şaka heyecanlı değildim. Temizlik yapmaktan hoşlanmam. Tek başıma dolapları iteledim, halıları kaldırdım, pataladım. Kapıları yerlerinden söktüm, sildim yerine taktım. Tek başıma hep. Koca buzdolabını nasıl çektim altını sildim de bi şeycik olmadı, bi toz alayım dedim bezin suyunu sıkarken bileğimi burktum. Ben, yani bilemiyorum. Her şey ondan sonra başladı. Banyoyu temizlerken terliğim kaydı. Düşmedim ama daha önce hiç denemediğim, yapabileceğimden biie haberdar olmadığım garip figürler sergiledim. Asena aradı sonra. Dedim bu ara yoğunum, önümüzdeki ay uğrarsın, çalıştırırm seni. Bebeyim. Ortadan kırıldım sanırım. Ben, gerçekten bilmiyorum.Neden sonra anladım ki, benim evime hiç misafir gelmemesinin sebebi temizlik yapmıyor olmammış meğer.Bitiremedim temizliği. Kahve yaptım. Sigara yaktım. Uzandım ööyle. Açtım bi'kaç erotik vide.. Şaka lan oturdum sadece. Sonra akşam oldu zaten. Bunu falan yazdım. 


SON.

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Dinle : Ellie Goulding - Hanging On

İçime işledin yeminki. o nasıl ses titretmedir Ellie.
Tamam ya yeni umutlarım,hayallerim var artık bu şarkıyı duyduğum sürece.
Masumiyet çağrısı ;

17 Temmuz 2012 Salı

So Call Me Maybe ?

''Aptalcaydı, Amaçsızdı, Komik ve aslında Üzücüydü.. ''



Carly Rae Jepsen nin ''Call Me Maybe'' şarkısını aylar önce keşfetmeme
rağmen şu son bi haftadır
deli gibi dinliyor olmamdan anlamalıydım başıma gelecekleri :(
Hayır tamam buna alışkınım dinlediğim şarkılar,
izlediğim filmler mutlak bir gerçekle,
hayatımın bi noktasında yaşanıyor fakat ;
bukadarı fazla değilmiydi yahu ?

Hey, I just met you,
- Hey, seninle yeni tanistim,
And this is crazy,
- Ve bu çok çilginca,
But here's my number,
- Ama iste bu numaram,
So call me, maybe?
- O yüzden ararsin belki beni?

dipnot: vay anasını ne kadarda popüler bi hayatım var.

14 Temmuz 2012 Cumartesi

258. Bademcik Enfeksiyonu

Son 1 haftadır ''öleyimde kurtulayım amk. ya'' diyordum her boşlukta, her ezan sesini duyduğumda, her sinirlendiğimde...
Kendimi yok etme düşünceleriyle dolup taşarken, 2 gün önce uyumak için yatağa girdiğimde canımın çok yandığını hissettim. - hadi hazırım, sonunda ölüyorum lan.  diye sayıklarken uyuya kalmışım. sabah lanet olası bir boğaz ağrısıyla uyandım. Canım öyle çok yanıyorduki tek düşündüğüm şey bademciklerimi parçalama isteğiydi. (bknz.'' İçerde'' filmi) ölemiyor oluşumuma mı yanayım yoksa,  herşey bi tarafa birde bu bademcik ağrısınamı hayıflanayım  iyice çöktüm tabi.. sonra mecburen canımın ağrısından ölüm düşüncelerini bi tarafa bırakıp (ki bunada ayrı lanet ettim) ağzımı ayırıp aynaya baktım, küçük dilimin neredeyse görünmüyor oluşu zaten yutkunmamı engellerken, o kaltak bademciklerim kendi başına bir cumhuriyet kurma yolunda emin ve kararlı adımlarla devasa boyutlara ulaşmaya çalışıyordu.
Gözlerim doldu acıdan doğal olarak. buraları geçiyorum..) sonra söylene söylene giyinmeye başladım. İşe giderken havanın 36 derece olmasıylada ağrılarımın hayvani boyutlara ulaşmaya başlaması gecikmedi. İşyerindeki herkesi öldürebiliceğimi ve rahatlayacağımı düşündüm bir ara. Derken gün bitti eve döndüm.  Belliki canımın kıymetli oluşunu ispat etmeye çalışıyordu biri. Testere filmindeki katilin mantığı gibi. Ölmek isteyen ve yaşıyor oluşunun kıymetini bilmeyenleri türlü işkencelere maruz bırakıp zorlu bi kurtuluş yolu sunan katilin asıl amacı yaşamın değerini aşılamaktı insanlara.
Filmdeki gibi aptal aptal
- Peki neden ben? demedim tabi. Tanrı sorgulamalarıma katlanamayıp - al lan şu bademcik ağrısını biraz kafamı dinleyeyim sende derdine yan. dedi büyük ihtimal.
ama beni nereden vuracağını gerçekten çok iyi biliyorki ebem s.kildi yemin ederim.
Buradan kendisine sesleniyorum VAZGEÇMEYECEĞİM bunuda biliyorsun :)
Herneyse şu sıralar gündem konumu değiştirdiğin içinde teşekkür ederim ayrıyetten. kuzenim iğne yaptı 1000mg antibiotik geçici felçlik yaşadım, şimdi boncuk boncuk terliyorum. bemiks c. parol, katarin. adorex te aldım bol bol. bünyemi kuvvetlendirip çıkacağım karşına. sonra kaldığımız yerden devam ederiz.